3 Mart 2017 Cuma

Bebekle Seyahat



Bebekle Seyahat

Rüya 14 aylıkken onu anneanne ve babaannesine bırakıp eşimle birlikte Amsterdam'a 2 gece 3 günlük bir tatile gittik. Bu tatil planını Rüya 8 aylıkken yapmıştık ve ben ilk çocuğum olduğu için emmeye büyüdükçe daha da bağlanacağını tahmin etmemiştim. Emzirdiğim kızımı 3 gün memesiz nasıl bırakacağım diye düşünmeye başladım kara kara tatil zamanı yaklaşırken. Gitmemize 3 gün kala onu da götürmek istesem de Rüya'nın pasaport ve vize işlemlerinin yetişmeyeceğini farkettim. Ayrıca Amsterdam'ın Şubat sonunda bebek için soğuk olacağını dusunmustuk. Fakat sonradan öğrendik ki bizim gittiğimiz zamanda İstanbul'un havasından hiç farkı yoktu Amsterdam'ın. Bu tatile çift olarak ihtiyacımız vardı ve bir yanımla çok gitmek istiyordum Atilla ile başbaşa bir tatile. Ama emen çocuğu 3 gün ondan da önemlisi 2 gece boyunca memesiz nasıl bırakacaktım.

En azından anne ve babasından sonra, onu en çok seven iki kişi ile bırakıyordum kızımı. Anneannesi ve babaannesiyle.

Rüya'nın doktorunu aramak aklıma geldi gitmeden bir gün önce. Süt sağmıştım ve annemler biberonla vermeyi deneyeceklerdi geceleri Rüya uyanınca fakat sorun şuydu ki, Rüya'yı ilk aylar meme dışında biberona da alıştırdıysam da ek gıdaya geçmemiz stresli olduğu için bu dönemden sonra emzirmenin dışında bir de biberonla uğraşmayı bırakmıştım. Rüya biberonla anne sütü içmiyordu yani. Doktora Rüya'yı iki gece bırakacağımı söyledim. En başta sorun yok gibi konuştu sonuçta aç kalmazdı çünkü evde pişen herşeyi yiyebiliyordu. Sonra doktora, dönünce kimileri emmeyi bırakır diyor siz ne dersiniz diye sordum. Doktor hayır emmeyi bırakmaz ama size nasıl tepki vereceğini de asla bilemezsiniz dedi. Ama dedim anneanne ve babaannesiyle kalacak ve onları çok seviyor? Doktor 2 yaşına kadar çocuk için anne çok ayrı bir yerdedir dedi ve orada tabii ben yine çok duygusallaştım.
Gitmeden iki gün önce eşim o zaman gitmeyelim dedi. Fakat bu sefer de ben kabul etmedim çünkü uzun zamandır yurt dışına çıkmamıştım ve bu tatili heyecanla bekliyordum. 2 gece boyunca da olsa eşime sarılıp deliksiz uyuyacaktım. Çok çok istediğim birşeydi bu.

Amsterdam'a gider gitmez bebekle kışın turistik seyahatin hiç de iyi bir fikir olmadığını hemen anladım. Rüya'yı eğer yanımızda getirseydik, ben ve Atilla yorgunluktan bayılırdık herhalde tatil yapalım derken. Çünkü onca müzeye hadi müzelere gitmedik diyelim onca cafeye restorana gir çık derken kendi atkını çıkar, bereni çıkar, eldivenlerini çıkar sonra bebeğinkileri çıkar, mama sandalyesi iste, çocuğu yerleştir, ona oyalancak birşey ver, sen ne yiyeceksin, o ne yiyecek derken yorgun duserdik herhalde. Zaten topu topu üç gün kalacağız, görülmesi gereken yerler var. Eee bir de bizimkinin gündüz uykusu var, gündüz emzirmesi var.  Akşam 8de emzirilip yatırılması var. Olacak şey değildi. Bahar ayları olsa yine bir derece ama kışın bebekle Avrupa seyahati büyük yorgunluk eğer bakıcınız falan yoksa.

EVE DÖNÜNCE NE OLDU?

Havaalanından taksi ile eve dönerken kalbim sevgilimle ilk buluşmamıza çıkar gibi pır pır atıyor. Üç gün ayrı kaldığım kızıma kavuşacağım sonunda. Zaten 2 gece boyunca tam onun kalkma saatlerinde uyanıp onu düşünerek nasıl suçluluk duymuşum. Tam tahmin ettiğim gibi ilk gece 40 dakika ağlamış uyuduktan sonra da 1 saat içini çekmiş😢
Ve taksiden inerken Rüya pencerede beni görünce alkış yaptı😍😍 Kapıdan eve girdim, hemen kucağıma geldi, bir iki saniye sonra kazağımı çekiştiriyor meme diyor ve mutlu son. Hayır emmeyi falan bırakmamış! Anne kız yine aşk yaşıyoruz. Rüya annesini emiyor, ben çok mutluyum.

Ondan sonraki günlerde ilişkimiz hiçbir şey olmamış gibi kaldığı yerden devam etti.
Demek ki sevgi ve bağlanma kovamız epey doluymuş ki 3 günlük ayrılık çok sarsmadı bizi. En azından ben öyle hissediyorum. Tabii ki 14 aylık konuşamayan Rüya'nın neler hissettiğini bilemem. Ama en azından şimdi annesinin ne zaman ihtiyacı olursa yanında olduğunu biliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder