11 Temmuz 2017 Salı

Daha sakin anneliğe doğru...

Rüya'yı uyutup bulaşıkları yıkarken Eckhart Tolle'nin Oprah Winfrey ile sohbetini dinliyorum telefonumdan. Rüya'yı uyuturken öyle streslendim ki onu yatağına koyup odasından çıkarken burnumdan adeta alevler çıkıyordu. Nedeni de onsekiz aylık sevgili kızımı emzirerek uyuturken daha doğrusu uyutmaya çalışırken (çünkü 45 dakika sürdü dalması), kendisinin diğer göğsümün ucunu resmen iki tırnağının arasına alıp sıkıştırması. Ha daldı ha dalacak derken onu iyice ayıltıp yapma canım acıyor diye birşey hiç demedim ama birkaç kere hışımla elini ittim.

Çünkü gerçekten çok canım acıyor ve o harekete resmen dayanamıyorum. Ve belki de sertçe elini ittiğim için resmen gözümün içine bakıp aynı hareketi yaptı tam dalana kadar. Ben de son okuduğum kitapta okuduklarımı aklıma getirdim, duyguların geçiciliğini ve sakin kalırsan az sonra uyuyacak ve sen birazdan koltuğunda rahatça kitabını okuyor olacaksın diye kendimi telkin ettim.

Neyse ki az bir zaman sonra uyudu ve ben Eckhart Tolle'nin Oprah Winfrey ile konuşmasında bahsettiği benzetme ile bir an başka bir aleme gittim sanki. Eckhart Tolle şimdiyi yaşamımız gerektiğini vurguluyor hep. Zaten meşhur kitabının adı Şimdinin Gücü. Gelecek ve geçmişin insanlara özgü bir illüzyon olduğunu söylüyor ve dünyada hiç insan olmadığı bir anı düşündüğümüzde ağaçlara, nehirlere, dağlara gelecek veya geçmişten bahsetmenin ne kadar anlamsız olacağından bahsediyor. Onlar her an şimdideler çünkü. Çocuk büyütürken her an şimdide olabilmeyi düşündüm sonra. Her anı hakkını vererek yaşamak ve şimdide kalarak yaşamak ne büyük zenginlik olur.

Rüya'yı uyuturken ve streslenirken Eckhart Tolle'nin bahsettiği başka bir kavram geldi aklıma. Teslim olmaktan bahsediyor Tolle. Acı veren bir olguyu dalga olarak kabul edersek onu ancak içinden geçerek alt edebileceğimizi söylüyor. Benim için hala çok zor olsa da, Tolle dıştan gelen birşeyden acı duyduğun anda, içine odaklanman gerektiğini söylüyor. O anki bilinç durumuna. Ve o dışsal olaya verdiğin tepkiye. Nasıl bir bilinç halinde bunu yapıyorsun.

Varlığımızı bir okyanus olarak düşünürsek yüzeyde çalkalanan dalgalardan, derindeki sakin suya iniyoruz bilinçlilik durumuna gelerek.

Ve o zaman bir bakıyoruz yüzeydeki dalgalar da dinmiş.

Zihnim Tolle'nin her söylediğini yerli yerine tam koyamıyorsa da, daha yeni sayılacağım annelik yolculuğumda, daha sık bulunmak istediğim o sakin derin sulara yönelirken doğru yolda olduğumu hissediyorum😉

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder